Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran davasında bugün karar bekleniyor. Dünkü duruşmada sanıklardan amca Salim Güran ile itirafçı Nevzat Bahtiyar savunma yaptı. Bugün ise anne Yüksel Güran’ın savunmasının ardından mahkeme heyetinin kararı açıklayabileceği belirtiliyor. Anne Güran savunmasında Nevzat Bahtiyar’ı kastederek “O şimdi kendini güvene almış burada, yemin ederim ki onun kökünü kazıyacağım.” dedi.
Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması devam ediyor.8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün başlayan davanın ikinci duruşmasının üçüncü gününde tutuklu sanıklar, Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi. Duruşma saat 10.25’te başladı.Baba Arif Güran “müşteki”, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyarbakır Barosu avukatları da “müşteki kurum” sıfatıyla duruşma salonunda yerini aldı.
Duruşmada, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları hazır bulundu.Bugünkü oturumda anne Yüksel Güran’ın savunması alınıyor. Annenin savunması alındıktan sonra mahkemenin kararı açıklaması bekleniyor.
Savunmasında 17 yıl önce ölen kızı Tülin’den bahseden Yüksel Güran, “Kızım özürlüydü, dilsizdi. Bana en fazla 5-6 yıl yaşayacak dediler. 17 yıl önce kızımı kaybettim beni suçladılar.” dedi.
“NARİN BENDEN EN SON PATATES İSTEDİ”
Bir gün bile eşiyle kavgası olmadığını iddia eden anne Yüksel Güran şöyle konuştu:
“Başım diktir. Bir gün kocamla kavgam olmadı. En mutlu günüm o gündü. Şehir dışında olan çocuklarım gelmişti. En mutlu günümdü. Bana zehir ettiler. Neden ilk önce kocama haber vermediğimi soruyorlar. Kocam Batman’daydı. Benden ne istediler ? Kızım benden toka istedi. Bırakmadılar kızıma sözümü tutayım. Bırakmadılar kızıma gelinlik giydireyim, kefen giydirdiler. Bırakmadılar mezarına gideyim. Kefenini göreyim. Narin’in başını yıkadım. Narin’im benden en son patates istedi. Cezaevinde patates önüme geldiğinde hep ağlıyorum. Kızımı Kur’an kursuna gönderdikten sonra bir daha görmedim. Yemin ederim. Hediye dışında o gün evime gelen olmadı.”
ENES GÜRAN KÜFÜR ETTİ, SALONDAN ÇIKARILDI
Duruşma esnasında Enes Güran küfür edince salondan çıkarıldı. Mahkeme başkanı Enes Güran’a “Nefes al ben söyleyene kadar da gelme. Varsa başka rahatsız olanlar çıksın.” dedi. Salim Güran da dışarı çıkmak istedi. O da çıkarıldı.Nevzat Bahtiyar’ın kendini güvene aldığını iddia eden anne Yüksel Güran “Yemin ederim ki onun kökünü kazıyacağım. Bütün Tavşantepe bizimdir. İstediğimiz yere gideriz. Niye Salim Nevzat’a gel yengemle yatmışım. Bu cenazeyi al götür desin?” ifadesini kullandı.
Bahtiyar için “Narin’i çuvala koyup gezdiriyor. Allah ona da kısmet edecek. Torunları da var.” var diye konuşan Yüksel Güran, Narin ellerinde bulunan saç telleri ile ilgili saçını açıp gösterdi.
Cezaevine girdiğinde kendisine kaç çocuğunun olduğunun sorulduğunu söyleyen Yüksel Güran, “Nasıl iki çocuğum ölü diyeyim? Ama dedim iki çocuğum ölüdür, 5 çocuğum yaşıyor.” dedikten sonra ağlamaya başladı.Duruşma öncesi eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, dün akşam 3 avukatın polis nezaretinde salondan çıkarılmasıyla ilgili söz aldı. Baroya yönelik eleştirilere karşı Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Ramazan Dündar’ın sessizliğini eleştiren Eren “Sizin davaya hakimiyetiniz, kararı verirken adil olacağınızdan şüphemiz yok ancak bir kısım usulsüzlükler ve bağırmalara, çağırmalara, tehditlere karşı sessizliğiniz maalesef biz de kırılma yaratmıştır.” dedi.
Mahkeme başkanı da birçok suçtan yargılama yaptığını belirterek “Nerede sanıklara müdahale edeceğimi gayet iyi bilirim. Dün başkan olmuş biri değilim. Ben dinlerim ama yargılama sonunda ne karar vereceğimi ben bilirim. Gerekirse suç duyurusunda bulunurum. Bana küfür de edebilirler. Ama yargılama sonunda ben son sözlerimi söylerim. Hoşgörümü acziyet olarak kabul etmeyin. Bu mahkemenin iyi niyetidir. İyi niyetim suistimal edilirse milletvekilleri dahil salonu boşaltırım. Savunmaya yargılama sonuna kadar müdahale etmeyeceğim.” diye konuştu.Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz’ın güvenlik nedeniyle duruşmaya katılmayacağını hatırlattı. Mahkeme başkanı bu konuda ise “Gelmemesinin sebebi güvenlik değil. Ben salona girip çıkması için her türlü kolaylığı sağladım. Gelmemesi kendi şahsı kararıdır.” ifadesini kullandı.Kamerayla kayıt altına alınan duruşmada, tutuklu sanık ağabey Enes Güran’ın avukatı Mustafa Demir savunma yapıyor.
“GÜLİSTAN DOKU’DA, ROJİN’DE NEDEN BAZ ÇALIŞMASI YAPILMADI?”
Demir, daraltılmış baz konusuyla ilgili “Neden diğer kayıp kızlarda Gülistan Doku’da, Rojin’de diğerlerinde baz çalışması yapılmadı da bu dosyada yapıldı?” diye sordu.
“RAPOR DİYECEĞİMİZ HİÇBİR ŞEY YOK”
“Çünkü bu dosyanın çıkma şansı yoktu.” diyen Mustafa Demir şöyle devam etti:
“O yüzden baz çalışması yapıldı ve o dosya öyle çıkarıldı. Burada rapor diyeceğimiz hiçbir şey yok. Denetlenebilir değil. Bilirkişi raporları denetlenebilirdir. Götürdük hiç kimse denetleyemedi.”
“BURADA VERİLEN KARAR TARİHE GEÇECEK”
Güran ailesinin başına her türlü işin geldiğini iddia eden Demir, “Hukuk bir gün herkese lazım olacak. Biz hukukçular hukuka sahip çıkmalıyız. Burada verilen karar tarihe geçecek. Mahkeme de vereceği kararla tarihe bir iz bırakacak.” diye konuştu.Narin cinayetine ilişkin davanın 2. duruşmasının ikinci oturumu gergin geçti. Ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanan 4 sanık mütaalaya karşı savunma yaptı. Narin’in ağabeyi Enes Güran hakkındaki suçlamaları reddetti, Nevzat Bahtiyar’ı suçladı.Enes Güran konuşması sırasında “Bahtiyar ailesi araştırılsaydı.” dedi, Bahtiyar’a dönüp, “F.A. diyeyim sen anlarsın. Kızından anlarsın.” deyince gerginlik çıktı. İki taraf birbirinin üzerine yürümeye çalıştı.Enes Güran’ın avukatlarının konuştuğu sırada da gergin anlar yaşandı. Diyarbakır Barosu’nu eleştiren sözler söylediği sırada, seyirci konumunda olan 3 avukat müdahale etti.
Bunun üzerine mahkeme başkanı duruşmayı durdurdu, sanık avukatına müdahale eden 3 avukatı polis nezaretinde dışarı çıkarttırdı.Nevzat Bahtiyar ise savunmasında ailesinin güvende olmadığını düşündüğü için ilk ifadesinde yalan söylediğini belirtti. Narin’in cansız bedenini sadece dere yatağına taşıdığını söyleyen Bahtiyar, Salim Güran’ı suçlarken, “Tüm suçu üstlenmemi istiyorlar, ama bunu kabul edemem, hakikat neyse o ortaya çıksın.” dedi. Nevzat Bahtiyar’ın avukatları, Güran ailesinin cinayetten kurtulmak için Nevzat Bahtiyar’ı suçladıklarını iddia etti.Amca Salim Güran da savunmasında; kolluk kuvetlerinin hep aileyi suçladığını söyledi ve soruşturma açılmasını istedi.
Jandarmayla beraber Narin’i aradığını anlatan amca, “Narin’in DNA’sı senin arabanda çıkmış dediler. Bu aile arabası birlikte kullanıyoruz çok normal.” dedi.
Daraltılmış baz kayıtlarının da hatalı olduğunu öne süren Salim Güran, dere kenarına hiç gitmediği halde HTS verilerinin kendisini orada gösterdiğini savundu, cinayeti Nevzat Bahtiyar’ın işlediği iddiasını tekrarladı.Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ ise Nevzat Bahtiyar’ın 6 farklı ifade verdiğine dikkat çekti.
Narin’in patika yolda Nevzat Bahtiyar tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Eşi Gazal Bahtiyar’ın da cinayeti işleyenlerden ya da örtbas etmeye çalışanlardan biri olduğunu öne sürdü.Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılmıştı.Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar’ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı.Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim’de kabul edilmişti.Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım’da başlanmış, 3 gün süren ilk duruşma, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 26 Aralık’a ertelenmişti. İlk duruşmanın ardından cumhuriyet savcısı hazırladığı 14 sayfalık mütalaayı celse arasında mahkemeye sunmuştu.